Bakım Bilgileri

Sukkulentlerin ve Kaktüslerin Soğuk Dayanımları

"Türkiye Bitki Soğuğa Dayanıklılık Haritası"yla başlamak uygun olacaktır.
Aşağıda bu haritayı görüyorsunuz. ABD Tarım Bakanlığı Bitki Soğuk Dayanımı Endeksi baz alınarak Türkiye için oluşturulmuş bu haritada Türkiye, coğrafi bölgelerin harita üzerinde oluşturulması benzeri, 7 ayrı minimum soğuk aralığına ayrılmış ve bu aralıklar farklı renk ve tonlarla gösterilmiştir. Endeksin orijinali 12 sıcaklık aralığından oluşmakla birlikte Türkiye'nin iklim koşullarında 7 aralık yeterli görülmüştür. Endekse göre bölgelendirme yapılırken yıllık en düşük sıcaklık değerlerinin uzun yıllar (1975-2006) ortalaması baz alınmıştır.

(Harita ve tablonun üzerine tıklayarak büyük boylarını görebilirsiniz.)

Aşağıdaki tabloda ise bu soğuk aralıklarına denk düşen illerin listesi görülmekte. Listeyi harita ile karşılaştırmalı olarak incelediğimizde ise illerin çeşitli bölgelerinin listede sözü edilen aralıklardan farklı aralıklara sahip oldukları dikkatimizi çekmektedir. Örneğin İstanbul listede 9b (-1,2--3,8) aralığında yer almaktayken, coğrafi sınırlar itibarı ile haritaya baktığımızda İstanbul'un önemli bir bölümünün 9a (-3,9--6,6) aralığında kaldığını görürüz. Coğrafi koşulların iklim üzerindeki etkisinden kaynaklanan bu sorunu yaşadığımız yeri haritada inceleyerek aşabiliriz.


Yukarıda anlatmaya çalıştığımız "USDA (ABD Tarım Bakanlığı) Bitki Soğuk Dayanımı Endeksi" Türkiye dahil diğer ülkeler tarafından da standart olarak kabul edilip kendi coğrafyalarına uyarlanmıştır.

Bu endeksin kullanıldığı pek çok yayın ve internet sitesinde bitkilerin dayanabildikleri minimum soğuk koşulları alan kodları (9a, 9b gibi) belirtilerek verilmektedir.
Buradan hareketle sukkulent ve kaktüslerimize ilişkin de benzer verilere ulaşıp yaşadığımız bölgenin minimum soğuk aralıklarını dikkate alarak onların kışı donmadan geçirecekleri ortamlarda barınmalarını sağlayabiliriz. Metnin sonunda Sukkulentler ve Kaktüslere ilişkin bu bilgilere ulaşabileceğiniz bazı sitelerin isim ve linklerini bulabilirsiniz. (İlerleyen zamanlarda bu soğuk aralıklarına ilişkin bilgiler sukkulent ve kaktüslerin sayfalarına yüklenecektir.)

Sukkulentler ve Kaktüsler

Bu geniş konuyu özetlemeye çalışırsak, öncelikle, neredeyse tüm sukkulent ve kaktüslerin kışı geçirmek için kendi limit değerlerinin üzerinde bir ısıda daha rahat ve güvende olduklarını söyleyebiliriz. Biraz riske girip genelleme yaparsak bu ısı 5-10 C arasıdır. Bu aralığın altındaki değerler pek çok tür için tehlike arz etmese de sınır değerlere giderek daha yakın ısı dereceleridir.
Buna karşın Sukkulent ve kaktüsler birbirinden çok farklı ısı değerlerine gerek gün içinde, gerekse uzun zaman dilimlerinde uyum gösterebilen türlerdir. Özellikle kaktüsler, çöl koşullarında mevsimsel olarak ortaya çıkan gece gündüz arasındaki yüksek ısı farklarına rağmen hayatta kalmayı başarabilirler.

Ancak burada sözkonusu olan evlerimizde baktığımız bitkiler olduğunda dikkate almamız gereken farklı unsurlar ortaya çıkar.

*  Özellikle kaktüslerin, kış aylarını mutlaka sulanmadan, kuru toprakla geçirmeleri gerekir. Aksi halde dondan çok daha kolay etkilenecekleri gibi nemden kaynaklanan çeşitli hastalıklara açık hale geleceklerdir.

* Sukkulentler ise (özellikle kışı görece ılık ortamlarda geçirenler) temelde kaktüsler gibi kışı sulanmadan geçirebilseler de, özellikle soğuk zamanlarda ılık ortamlarda barındırılanların yapraklarında zaman içinde buruşma ve gevşeme gözlenebilir. Bu durum bitkilerimiz için hayati tehlike yaratmasa ve suladığımızda toparlanmaları çok kolay olsa da görselliklerini kaybetmemeleri adına, söz konusu deformasyonlar gözlendiğinde az miktarda sulama yapılabilir. Burada dikkat etmemiz gereken iki unsur; ortam havalandırması ve sulamanın dondan kaçınmak adına ılık kış günlerine denk getirilmesidir.

* Bitkilerinizi barındırdığınız ortam örneğin bir balkon camekanıysa bitkilerinizi cam kenarından uzak tutmakta fayda vardır. Bu tür mekanların içindeki ısı ile cam kenarındaki sıcaklık arasında zaman zaman ciddi farklar oluşabildiğini unutmamak lazım.

* Yine bu tür mekanların ısı izolasyonunu sağlamak için içeriye bir kat naylon çekilebileceği gibi cam kenarlarına beyaz straforla destek de verilebilir.

* Bitkileri soğuktan koruma amaçlı naylonla sarmak, içerisinde nem biriktireceğinden bitkileriniz için hastalık ve çürüme nedenidir.

* Bitkilerinizin kışı geçirdiği ortamı ılık günlerde havalandırmak ortamda biriken nemi dışarı atmak açısından da son derece faydalıdır.

* Küçük saksılarda ekili bitkiler büyük saksılardakilere oranla ısıyı daha kolay alıp verdiğinden donlardan etkilenmeye daha müsaittirler.

* Aynı şekilde, örneğin sera ortamında toprakta ekili bir bitkinin saksıda ekili bir bitkiye göre ortamdaki düşük ısıya gösterdiği direnç daha yüksektir.

* Pek çok sukkulent ve kaktüs türü ortam ısısi kendi limitlerinin altına düşse de kısa süreli donlara mukavemet gösterir.

* Bitkilerin bakıldıkları ortam ani olarak değiştirildiğinde ortaya çıkacak ısı farklarından, tıpkı gölgede bakılırken birden güneşli ortama alınan bitkiler gibi, bitkileriniz bu ani soğuklamadan çok daha kolay etkilenecektir.  Bu durumda, yeni ortam ısıları bitkilerinizin direnç sınırları içinde bile olsa, ortama hemen adapte olamayıp soğuktan etkileneceklerdir. Bitkilerinizin yerlerini olabildiğince değiştirmemeye çalışın.

* Çok soğuk kış günlerinde ev içinde bakmadığınız bitkilerinizin bulunduğu ortamı ılıtmanız faydalı olacaktır.

* Bitkileri barındırdığınız ortamda bulunduracağınız bir maximum-minimum termometre size ortamda oluşan en düşük ve en yüksek ısı hakkında bilgi vereceğinden çok faydalıdır. Bu ürünü alış-veriş sitelerinden araştırabilirsiniz.

Soğuklama-çiçek açma ilişkisi

Bir yandan bitkilerimizi soğuklar ve olası etkilerinden korumaya çalışırken diğer yandan özellikle kaktüslerin kışı ılık yerine soğuk/serin ortamda geçirmeleri onların bahar ve yaz aylarında daha çok çiçek açacaklarını unutmamamız gerekir. Kaktüslerimizin düşmanı soğuk değil, onların direnç düzeylerinin altında maruz kalacakları don koşullarıdır.

Soğuk dayanımı ve peyzaj

Son olarak, sukkulent ve kaktüsler, doğru türlerin seçilmesi koşuluyla ülkemizde de dış mekan bitkisi olarak peyzaj amaçlı kullanılabilirler.
Kuraklığa dayanıklılıkları dikkate alındığında pek çok dış mekan süs bitkisinden çok daha kullanışlı oldukları görülür.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli unsur görselliğinin yanı sıra soğuk dayanımı yüksek bitkilerin seçilmesidir.
Kısaca ve genel olarak söz etmek gerekirse; Agave, Echinopsis, Cereus, Yucca, Sedum cinslerine ait çok sayıda tür ile Echeveria, Aloe, Euphorbiaların bazı türleri hem görsel hem de soğuk dayanımı itibarı ile dış mekan peyzaj malzemesi olarak ülkemizin pek çok bölgesinde kullanılabilir çeşitlerdir.
(Bu konu daha sonra bir bölüm olarak işlenecektir)

Yetiştirdiğiniz sukkulent ve kaktüs türlerinin soğuk dayanım aralıklarını bulmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.